Yusufeli Barajı’nın suları altında kalan köyde balık tutma keyfi
ARTVİN’in Yusufeli ilçesinde yöre halkı ve gurbetçiler, yarısı Çoruh Nehri üzerine inşa edilen Yusufeli Barajı’nın suları altına kalan Çeltikdüzü köyünün bulunduğu bölgede, olta atıp, balık tutuyor. Eskiden gezip dolaştıkları köyleri üzerinde çocuklarıyla balık avlayan Ahmet Çelik, “Şu an balık tuttuğumuz yerin altında evler var. Şimdi o evlerin üstüne olta atıyoruz” dedi.
Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerine projelendirilip, temeli 26 Şubat 2013’te atılan, 275 metre gövde yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 5’inci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ile hidroelektrik santrali (HES) inşası tamamlandı. Baraj inşası sürecinde Yusufeli halkı, sular altında kalan köylerinden, yeni inşa edilen yerleşim yerlerine taşındı. 22 Kasım 2022’de su tutmaya başlayan baraj, Yusufeli ilçe merkezi ile Yeniköy, Tekkale, Irmakyanı, Çeltikdüzü, Çevreli, İşhan ve Meşecik köylerini, sular altında bıraktı. Barajın kurulu gücü 558 megavat, yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak.
YARISI DİPTE KALAN KÖYE OLTA ATTILAR
1,5 asrı aşkın tarihinde 7’nci kez taşınan ilçedeki barajda türbinlerin dönmeye başlamasıyla enerji üretimi için ıslak testler devam ederken, su tutma sürecinde, sulara gömüleceği için oluşturulan yeni yerleşim alanlarına taşınan 7 köyden 164 haneli Çeltikdüzü köyünde, 80’i aşkın yapı su altında kaldı. Yamaçta kurulu, yarısı baraj suları altına kalan köyü ziyaret eden gurbetçiler ve yöre halkı, su seviyesinin ulaşmadığı yerden baraj gölüne olta atıp, balık tutuyor.
‘BALIK TUTTUĞUMUZ YERİN ALTINDA EVLER VAR’
Eskiden gezip dolaştıkları köyleri üzerinde çocuklarıyla balık avlayan gurbetçi Ahmet Çelik, “Köyümüz, baraj suyunun altında kalmadan önce kalabalıktı. Buraya gelip balık tutup eğlenerek stresimizi atıyoruz. Baraj buraya ayrı bir güzellik katarken, anıların su altında kalması bizleri duygulandırıyor. Şu an balık tuttuğumuz yerin altında evler var. Şimdi o evlerin üstüne olta atıyoruz. Çocuklarımız burayı gördüğünde bir taraftan üzülüp, bir taraftan sevindiler” diye konuştu.
‘KÖYÜMÜZDE SESSİZLİK VAR’
Köylerinin sessizliğe büründüğünü söyleyen Seher Çelik de “Köyümüzde sessizlik var, kimse yok. Önceden burası cıvıl cıvıldı. Benim evim sular altına kalmadığı için buraya gelip balık tutuyoruz. Burada kimsenin olmaması biraz üzüyor. Evler suyun altında kaldı. Eski hallerini hatırlayınca hüzün kaplıyor. Güzel tarafı ise üstte kalan evimizin manzarası çok güzel oldu. Torunlarım geldiğinde çok şaşırdılar. ‘Evlere nereye gitti?’ diye sordular” ifadelerini kullandı.
‘BALIK TUTARKEN CAMİNİN MİNARESİNİ GÖRDÜM’
Ailesiyle balık tutmaya çalışan 7 yaşındaki Muhammet Asaf Çelik ise “Evler suların altında kalmış. Anne ve babama ‘Evler nerede?’ diye sordum. Onlar da evlerin suların altında kaldığını söyledi. Balık tutarken de caminin minaresini gördüm. Eskiden çarşı vardı ama çarşı suyun altında kaldı” dedi.
‘BALIK TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Oltayla balık tutan Buğlem Çelik de “Burada balık tutmaya çalışıyoruz; buraya çok şaşırdım. Bir önceki sene geldiğimizde hiç böyle değildi. Diğer evler suyun altında kalmış. Yarısı su altında kalan köyümüzde balık tutmaya çalışıyorum. Burada kimse kalmamış” diye konuştu.