Sağlık

Endoskopi ve Kolonoskopi 45 Yaş Üstü Herkes İçin Hayati Önem Taşımaktadır

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ayça Gökçen Değirmenci Saltürk; 45 yaş üstü olan herkes için hiçbir şikâyeti olmasa bile, kanser hastalıkları için önemli bir tarama yöntemi olan ‘endoskopi ve kolonoskopi işlemi’ yapılmasını önerdi. 

Halk arasında her iki tarama için de bazı yanlış bilgiler olduğunu ve bazı kişilerin bu sebeple endişelendiğini ifade eden uzmanlar, sağlık kurumlarında ve hekimler tarafından yapılan işlemin son derece önemli olduğunu vurguluyor.

Uzman Dr. Ayça Gökçen Değirmenci Saltürk; ‘Gastroenterolojide sindirim sistemi olarak adlandırılan yemek borusu, mide, ince barsak ve kalın barsak (kolon) hastalıkları ile karaciğer, safra yolları ve pankreas hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır. 45 yaş üzeri her 4 kişiden birinde polip görülmektedir. Polipler ilerleyen zamanlarda kansere dönüşme potansiyeli olan oluşumlar olduğu için 45 yaş üzeri bireyler şikâyetleri olmasa dahi taranmalıdır. Şikâyetleri geliştiği zaman maalesef geç kalınmış olunacaktır. Tecrübeli ellerde endoskopi korkulacak bir yöntem değil tam tersi hayata bağlayan bir yöntemdir.’ derken; her iki işlem içinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmeler yaptı.

Endoskopi nedir? 

Endoskopi kelimesinin tam karşılığına bakacak olursak, endo iç demektir, skop ise bakı-görüş demektir. Endoskopi iç bakı anlamına gelir. Biraz açmak gerekirse, içi boş boru şeklindeki organların ucunda ışıklı bir fiberoptik kamera ile taranmasıdır. Aslında endoskopi tüm bu işlemlerin genel adıdır. Bizim branşımızla ilgili olarak yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının incelenmesine gastroskopi, kalın barsak ve ince barsağın son kısmının incelenmesine kolonoskopi denir.

Kimlere yapılır? 

Endoskopi her yaş grubuna yapılabilir. Hastaların işlem esnasında hayati riski olmadığına doktorları tarafından kanaat getirildiği sürece hastaların yaşları veya sahip oldukları ek hastalıklar endoskopiye engel değildir. Endoskopi işlemi kronik şikâyetleri olan hastalara mutlaka uygulanmalıdır. Bunlar;

* İshal                         

* Kansızlık

* Ağız kokusu             

* Ağızdan veya makattan kan gelmesi

* Yutma güçlüğü          

* Reflü

* Mide ağrısı

* Hazımsızlık

* Kusma

* Bulantı

* Kilo kaybı

* Göğüs ortasında yanma hissi  

* Çölyak hastalık şüphesi olan hastalar

* Ailesinde kanser öyküsü olanlar

Endoskopinin belli bir yaş grubunda yapılması gerekir mi? 

45 yaş üzeri tüm bireylerin hiçbir şikâyetleri olmasa dahi, kanser tarama yöntemi olarak üst ve alt gastrointestinal sistem endoskopi yaptırması önerilir. Gastrointestinal sistem kanserleri erken tanı yöntemi ile önlenebilen kanser türleridir. 45 yaş üzeri her 4 kişiden birinde polip görülmektedir. Polipler ilerleyen zamanlarda kansere dönüşme potansiyeli olan oluşumlar olduğu için 45 yaş üzeri bireyler şikâyetleri olmasa dahi taranmalıdır.

Endoskopi için aynı zamanda bir operasyon veya tedavi yöntemidir diyebilir miyiz? 

Tabii ki, endoskopi işlemi tanı yöntemi dışında tedavi yöntemi olarak da kullanılmaktadır. Mesela bundan 20-30 yıl önce mide kanaması geçiren bir kişinin operasyon esnasında ancak midesinin bir bölümü veya tümü çıkarılarak kanaması durdurulabilirken, şu anda endoskopi işlemi esnasında kullanılan bazı damar büzücü ilaçlar ve klipler sayesinde kanama odağı bulunup direkt o bölgeye müdahale edilebiliyor. Böylece hasta büyük bir ameliyat geçirmekten kurtulmuş oluyor ve birkaç gün içerisinde günlük hayatına dönüş yapabiliyor. Ayrıca ameliyata ve organ kaybına bağlı komplikasyonları yaşamamış oluyor.

Özellikle yapılan bir hasta grubu var mı? 

Yukarıda saydığımız şikâyetleri olan herkese yapılabilir; ama bizim alarm veya kırmızı bayrak dediğimiz birtakım şikâyetler var. Bu şikâyetler bize altta yatan ciddi bir hastalık olma olasılığının yüksek olduğunu düşündürür. Bu şikâyetler olduğu zaman endoskopinin yapılması şarttır. Bunlar;

– Ani ve anormal kilo kaybı

– Büyük abdestte gizli kanama veya ağızdan-makattan belirgin kanama  

– Gece uykudan uyandıran karın ağrıları

– Tedaviye rağmen devam eden ağrılar

– Yeni başlayan dışkılama değişikliği (ishal veya kabızlık)

– Kansızlık

– Yutma güçlüğü

– İnatçı kusma

– İştahsızlık

Polip nedir? Polipler aynı seansta temizlenebilir mi? 

Polipler, içi boşluklu organlarımızın yüzeylerini örten (mukoza) tabakada meydana gelen, çoğunlukla kabartı şeklinde olan anormal doku büyümeleridir. Sıklıkla boyutları küçüktür ve iki farklı formda görülürler. Poliplerin çoğunluğu iyi huyludur; fakat oluşumlarının ardında anormal hücre büyümesi olduğundan tedavi edilmemeleri ya da vücuttan çıkarılmamaları halinde kötü huylu hale dönüşebilirler. Kansere dönüşmesi ihtimali; oluştukları yere, neden oluştuklarına ve ne kadar süredir var olduklarına bağlı olarak değişir. Midede oluşan polipler genellikle belirti vermedikleri için farklı bir nedenle endoskopi yapıldığında, işlem esnasında rastlantısal olarak tespit edilir. Bu poliplerin büyük kısmı kansere neden olmaz; fakat ilerleyen yıllarda bazı çeşitlerinin kanser olma ihtimali olmasından dolayı polipektomi yapılması uygundur. Barsak polipleri sık rastlanan polip çeşitlerinden biridir. 45 yaşın üstündeki her dört kişiden birinde barsak polipleri görülebilir. Bu nedenle bu yaş grubundaki kişilerin düzenli olarak barsak polipleri için tarama yaptırmaları önerilir. Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülen bu poliplerin hiperplastik olarak adlandırılan türleri kansere dönüşmezken, adenomatoz olarak adlandırılan türleri büyümeleri halinde kansere dönüşebilir.  

Polipler endoskopi esnasında polipektomi yapılarak çıkartılır. İkinci bir seansa gerek yoktur. Bu işlem sonunda kanama ve perforasyon olasılığı düşüktür. Hasta işlem sonrası 1-2 saat endoskopi ünitesinde gözlem altında tutulduktan sonra evine taburcu edilip hayat rutinine dönebilir.

Kolonoskopi nedir?  

Kolonoskopi; kalın barsak ve ince barsağın son kısmının ucunda ışıklı fiberoptik bir kamera ile incelenme işlemidir. Kolonoskopi tarama amaçlı yapılabildiği gibi tanı ve tedavi amaçlı da yapılır. Kolonoskopi; karın ağrısı, kilo kaybı, ishal, kabızlık, makattan kanama şikâyeti olan hastalarda yapılmalıdır. 45 yaş üstü şikâyeti olmayan kişilerde tarama amaçlı yapılması önerilmektedir. 45 yaş üzeri kolon kanser riski artar. Kolon polipleri barsak (kolon) kanseri için öncü oluşumlardır. Polipler, kalın barsak yüzeyinde mukoza denen tabakadan barsak kanalına (lümen) doğru anormal büyüme sonucu gelişen barsak oluşumlardır. Polipin endoskopi yardımı ile çıkarılması işlemine ise polipektomi denir. Hasta polipektomi işlemi esnasında acı, ağrı hissetmez. Poliplerin çapları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilir. Polipektomi sonrası polipler patolojiye gönderilerek polip yapısı ve karakteri belirlenir. Poliplerin boyutu, karakterine göre hastaya belli zamanlarda kolonoskopi taraması ile kolon kanserine yakalanması engellenmiş olur.

Gastroskopi ve kolonoskopi hariç gastroenterolojinin başka yaptığı endoskopik işlemler var mı? 

EUS; endoskopik ultrason, endoskopinin uç kısmında bulunan küçük ultrason cihazı sayesinde sindirim sisteminde bulunan doku ve organları görüntülemeye yarayan bir alettir. Çeşitli kitlelerin ve lezyonların varlığını gösterdiği için teşhis konulmasına yardım eder. EUS yalnızca hastalıkların varlığını göstermez. Bulunan organlardaki kist, çamur, taş, nodül ve tümörlerin büyüklüğünün ölçülmesine, iç yapısının değerlendirilmesine ve tanı koymak için biyopsi yapılmasına imkan kılar.

ERCP; endoskopik retrogrand kolangiopankreografi, safra yolları ve pankreastaki hastalıkların tanı ve tedavisinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. ERCP yöntemiyle bu bölgedeki hastalıkların tedavisi cerrahi yöntemlere gerek kalmadan yapılabilir. ERCP hem tanı hem de tedavi için kullanılan bir yöntemdir. Taş, tümör, daralma ya da tıkanıklık gibi durumlar bu yöntemle görüntülenebildiği için tanı konulması açısından ERCP yöntemi büyük bir avantaj sağlar. Aynı zamanda, kanallarda oluşan tıkanıklığı açma ya da stent takma gibi işlemlere olanak tanıdığından, bu yöntem tedavi amaçlı da kullanılabilir.  

Bu yöntemlerin riskleri nelerdir? 

Endoskopi, riskleri oldukça düşük bir işlemdir. İşlem sırasında sedasyon için uygulanan ilaçlar nadiren kalp ritmi ve solunum hızında anormalliklere veya alerjik yan etkilere neden olabilmektedir. İşlem sırasında nadiren gastrointestinal sistemde kanama ve delinme (perforasyon), çok seyrek olarak da kalp ve dolaşım sistemi bozuklukları, bakteriyemi (kana mikrop karışması), yatış biçimine bağlı yaralanmalar veya dişlere zarar gelmesi gibi istenmeyen durumlar gelişebilmektedir.  

Polip çıkarılmasında ve bazı tedavi amaçlı yapılan endoskopik işlemlere bağlı olarak genişletilmesi ve kanayan lezyonlara müdahale gibi durumlarda kanama ve delinme riski bir miktar daha artabilmektedir.

Endoskopi öncesi hazırlıklar neler olmalıdır? 

Endoskopi öncesi hazırlık sürecinde genellikle hastaların işleme aç gelmeleri istenmektedir. Bu açlık durumu yaklaşık 8-10 saati kapsar. İşlem esnasında detaylı bir inceleme yapılabilmesi için mide ve barsakların boş olması gereklidir. Hastaların rutin olarak kullandıkları ilaçları varsa onları ya doktor kontrolünde alması ya da hiç almaması tavsiye edilmektedir; fakat tansiyon, tiroid ilacı gibi alması zorunlu ilaçları hastanın 1-2 yudum su ile almasına izin verilir. Özellikle kan sulandırıcı ilaç kullanımı mevcutsa, bu ilaçların içeriğine göre işlemden 5-7 gün önce kesilmesi konusunda doktorlarının da onayını alarak bırakılması konusunda hastalar uyarılmaktadır. Eğer kan sulandırıcı ilaçlar kesilemiyorsa endoskopi işlemi esnasında doktorlarını uyarmaları gerekir.

Endoskopi öncesi hastalara sedasyon uygulanmaktadır. Sedasyon, hafif etkili anestezik ilaçların damar içine enjekte edilerek hastanın yarı uyur bir hale getirilmesi işlemidir. Bu sayede hastanın hem ağır anestezik ilaçlara maruz kalmadan hem de acı çekmeden işlemi yapılmış olur. Bu ilaçların etki düzeyleri çok kısa olup hastalar normal hayat rutinlerine 1-2 saat içinde dönebilmektedir. Yalnız sedasyon uygulanan hastalar aynı gün içerisinde dikkat gerektirecek işler yapmamaları konusunda uyarılırlar.

Endoskopi öncesinde bir şey yiyip içtiğiniz takdirde işlem esnasında mide ve barsaklar dolu olacağından iyi görüntü alınamaz.

Gastroskopi öncesi 8-10 saatlik açıklık yeterli olup başka hazırlığa gerek olmaz.

Kolonoskopi işlemi öncesinde hastalara, uygulayabilecekleri bir diyet listesi verilmektedir. 1 gün öncesinde hafif bir kahvaltı sonrası hastalar sadece tanesiz sıvı gıda ve su ile beslenir. Kolonoskopiden önceki gün hastaların barsak temizleyen ilaçlarla beraber 3-4 litre su içmesi önerilir. Gece 00.00’a kadar sıvı ağırlıklı beslenmeniz önerilmektedir. Aynı zamanda endoskopi öncesi alkol ve işlem sabahı sigara içilmesi de son derece risklidir. Suyun yanında sıvı olarak ananas suyu, elma suyu, çay ve az miktarda Türk kahvesi içmenizde bir sakınca yoktur.

Gece 00.00 itibari ile artık tamamen yiyecek ve içecek tüketimini bırakmanız gerekmektedir.  

İşlem sonrası gaz, şişkinlik, kramp, boğaz ağrısı görülebilir. Bunlar, hastayı çok rahatsız etmeyen geçici şikâyetlerdir.

İşlemler yapıldıktan sonra tekrarı hangi sıklıkta yapılabilir? 

İşlemi ardı ardına yapmakta herhangi bir sakınca yoktur. Çok özel durumlarda işlem aynı gün dahi tekrar edilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu